2 Kasım 2014 Pazar

Yorum: Yeni Dünya - Anna Carey



Goodreads Puanı: 3,71
Kitabın Orjinal Adı: Eve
Yazar: Anna Carey
Sayfa Sayısı: 312
Yayınevi: Pegasus
Türü: Distopya, Romance, Young Adult




Arka Kapak:
Hiçbir yer güvenli değildi... 
Meslek öğrenmek yoktu, şehir yoktu, geniş yataklı ve manzaralı daireler yoktu. Restoranlarda beyaz masa örtülerinin üzerinde parlak gümüş takımlarla yenen yemekler yoktu. Sadece o oda, lazımlıklardan gelen pis kokular ve çatlayana kadar gerilen deriler vardı.
Her şey kocaman bir yalandan ibaretken kime güvenebilirsiniz? 
Ölümcül bir virüs yeryüzü nüfusunun çoğunu yok ettikten on altı yıl sonra, dünya oldukça tehlikeli bir yer haline gelmiştir. On sekiz yaşındaki Eve ise, okulunun güvenli duvarlarının ardına hiç çıkmamıştır. Okulda onunla birlikte iki yüz yetim kıza, Yeni Amerika'nın öğretmenleri ve sanatçıları olacakları vadedilmiştir. Ama mezuniyetten bir gece önce Eve okulunun esas amacını ve onu bekleyen korkunç kaderi öğrenir.
Yuva olarak bildiği tek yeri terk ederek uzun, tehlikelerle dolu bir yolculuğa çıkar. Bu zorlu yolculukta güvende olacağı bir yer aramaktadır. Bu sırada vahşi bir hayat süren, asi isyancı Caleb'la yolları kesişir. Eve tüm hayatı boyunca erkeklerden ayrı tutulmuş ve onlardan korkmayı öğrenmiştir ancak Caleb zamanla onun güvenini ve kalbini kazanmaya başlar. Askerler peşlerine düştüğündeyse Eve'in gerçek aşkı ve hayatı arasında bir tercih yapması gerekecektir…
"Şüphe, romantizm ve fantastik ögeler, distopik bir kurguyla birleşerek okuyucuyu romana bağlıyor." -Booklist-




Arka kapağını okuduktan sonra bile yazarın tam olarak ne gibi bir konu çıkaracağını tahmin edememiştim. Tamam, arka kapağındaki kısa tanıtıma göre yetim kızların meslek öğrenmek için kaldıkları bir okuldan filan bahsediyor ama ana karakterimiz olan Eve'in ne keşfedip okuldan kaçtığını tahmin edememiştim. En azından aklımın ucundan böyle bir şey hiç geçmezdi.


18 yaşına kadar yetim kızlara eğitim veren, 18 yaşına gelince okullarının da kıyısında yer alan gölün karşısındaki camsız binaya geçirilen kızlar, yıllar boyunca okulun dışında vahşi köpek sürüleri ve erkeklerin olduğuyla korkutularak okul bahçesinin dışına çıkışları yasaklanmış. Evet evet, erkekleri korkunç olarak nitelendiriyorlar. Okulda erkeklerin tehlikeleri hakkında dersler alan kızlardan bahsediyorum.


Eve de bu okulu birinci olarak bitiriyor ve ertesi gün gölün karşısındaki pencereleri olmayan binaya asıl mesleği olacak olan ressamlığı öğrenmek için gideceğini zannediyor. Ama mezuniyet gecesinde Arden adındaki kız okuldan kaçıyor ve kaçarken de Eve'e okul ve gölün karşısındaki bina hakkındaki gerçekleri anlatıyor. Bu gerçekler o kadar şok edici ki Eve Arden'in söylediklerinin doğru olduğuna ilk başta inanmasa da gerçekleri kendi gözleriyle de gördükten sonra okuldan tüyüyor. Şimdi yapması gereken şey Califia'ya ulaşmak.


--BU KISIM SPOİLER İÇERMEKTEDİR--

Öyle ki ölümcül bir virüs dünya nüfusunun %98ini yok edince kontrolü ele geçiren kral ülkenin nüfusunun artış göstermesi için aşk meşk işleri gibi çetrefilli faktörlerin yer almadığı, daha garantili bir çoğalma yöntemi kullanıyor. Dünya nüfusunu yeniden arttırabilmek adına yetim kızları toplayıp 18 yaşına kadar okulda barındırıyor, sonrada elleri kolları yataklara bağlı yüzlerce kız her yıl doğum yapmaları için damızlık olarak kulllanılıyorlar. Ve bu okullar ülkenin her bir yerinde var.  Erkekler için ise bu durum daha farklı. Erkekler zenginlerin yer aldığı Kum şehrinde küçük yaşlardan itibaren gökdelen inşaatlarında çalıştırılıyorlar.

--SPOİLER SONU--



Kitabın asıl konusunu spoilersız nasıl anlatırdım bilemedim. Beni asıl şok eden ve kitabı okutturan da konusu oldu zaten. 


Konusundan biraz daha bahsetmek gerekirse Eve okuldan bir şekilde kaçıyor, başına gelmedik kalmıyor. Normal biri kaçsa bu kadar olmazdı ama Eve kral tarafından bizzat isteniyor (bu durumu spoilersız açıklayabileceğimi sanmıyorum), bu yüzden de Eve'i arayan görevliler ülkenin dört bir köşesinde. Eve yolculuğu sırasında Arden'le de karşılaşıyor ve yola onunla devam ediyor ama Eve için asıl şok bir erkekle (Caleb'a) karşılaştığında oluyor ve Eve okulda kendisine öğretilen çoğu şeyin yalan olduğunu öğreniyor.


Bu ara kitaplığımdaki kitapların çoğunda rastladığım karakter isimlerinden biri olan Caleb'ı ele almadan geçemeyeceğim. Bu Caleb kesinlikle diğerlerine benzemiyor. Hatta ben bu kitap karakterini, Caleb'ı, pek çok kitap karakterinin önüne geçiririm arkadaş. Gerek nezaketi, gerek düşünceleri, gerek fedakarlığı... Beni benden  aldı. Hele ki Eve, Caleb ve Califia hakkındaki durum... (Spoilersız olmuyor arkadaş işte olmuyor :'( )

(İç ses: Daha fazla spoiler vermeden şu yorumu bitirebilsem bari)


Bence konuyu ele alırsak kitap Açlık Oyunları serisinin konusundan çok daha vahşiydi. Yaşarken ölmek kitapta yaşananlar. Ama biraz realist düşünürsek olmayacak şey de değil. Bilindiği üzere günümüzde bile tecavüz ve cinayet artık cezalandırılmıyor. İlerde sırf insan ırkının devamlılığı için böylesine şeytanca şeylerin görülmeyeceğini kim garantileyebilir? Onun için kitabı okurken biraz da ürperdim. Yazarı başka kitaplardan özenti olmayan (bazı yazarların askine) bir konu bulduğu ve bize değişik bir şeyler okuttuğu için de teşekkür ederim. Bu ara nedense tüm kitapların konusu birbiriyle aynı gibi...


Not: Ayrıca The Reading Lady blogunun yazarı Onur ablaya teşekkürlerimi iletmek isterim. Kitabın çevirmenliğini kendisi yaptı ve kitapta tek bir hata bulamayacağınız gibi oldukça da anlaşılır ve akıcıydı.


»
back to top