31 Ocak 2014 Cuma

Yorum : Acıtan Güzellik - Georgia Cates





Goodreads Puanı: 4.41
Kitabın Orjinal Adı: Beauty From Pain (Beauty #1)
Yazar: Georgia Cates
Sayfa Sayısı: 356
Yayınevi: DEX Plus
Türü: Romance



Üç ay sürmesi konusunda anlaşmışlardı… ama aşkları sınır tanımayacaktı.

Jack McLachlan nam-ı diğer Mağara Adamı, Avusturalya’nın en gözde bekârlarından milyoner bir şarap üreticisiydi. Başarısı, ünü ve zenginliği, romantik ilişkilerini karmaşık ve sorunlu bir hale getiriyordu, bu yüzden basitliği seçiyordu: isimsiz, kısa ilişkiler.

Bu onun oyunu ve kurallarıydı. Ta ki Laurelyn Prescott hayatına girene kadar. Ateşli oyunun kuralları değişmek zorunda kaldı, çünkü genç kadın öncekilere hiç benzemiyordu. Amerikalı nefes kesici müzisyenle ilişkisi başladığı andan itibaren Jack’in ayakları yerden kesildi. Hiçbir şey planladığı gibi gitmemeye başladı ve Jack oyunun kurallarını birer birer kendi elleriyle yıkmak zorunda kaldı. Ve LaurelynJack’in asla tahmin etmediği, mümkün olmayanı, mümkün kıldı.


Belki beni taşa tutabilirsiniz, belki kitap için verdiğim puandan dolayı ağır küfürler işitebilirim ama yine de bu fikrimden vazgeçebileceğimi sanmıyorum: KİTAP ÇOK KLİŞEYDİ.


Muhtemelen kitaba sevenlerin bu yorumun üzerine bana yapmak istediği tam olarak böyle bir şeydir.


Kitabı okuyanlardan bana hak verenler çıkabilir. Grinin Elli Tonu’ndan sonra Romance türü patlaması oldu ve eline kalemini alan (yada bilgisayarının karşısına geçen diyelim) bu türde kitaplar yazmaya başladı, yayınevleri de bu türe ağırlık verdi. Yapsınlar da zaten hiçbir itirazım yok. Romance türü en sevdiğim iki türden biri, bu türü aşağıladığım izlenimi vermek istemem. Ama artık konu olarak biraz daha değişiklik göstermeleri gerekmez mi!

Acıtan Güzellik’i okumaya başlamadan önce kitapla ilgili yorumları okuduğum için çok heyecanlıydım. Bir sürü olumlu yorum gördüm ve GR puanı da azımsanacak cinsten değildi. Kitabın ilk kısımlarında da hala bu heyecanı taşıyordum. Peki sonra ne mi oldu?

Kendimi Grinin Elli Tonu’nun değiştirilmiş bir versiyonunda buldum. Kitabın içindeki olaylar, diyaloglar hatta bazı ince detaylar bile beni Elli Ton serisine çekti. Karakterleri sürekli yatağa taşıyan yazarımız, kitabın sonlarına doğru karakterlerin biraz olsun duygusal davranmalarını sağlayabilmiş çok şükür.

Ufak tefek komik olaylar, Laurelyn’in dans yeteneği :P , yan karakterlerin beklenmeyen davranışları (Ana karakterimizin en yakın arkadaşının abisinden bahsediyorum.) ve kitabın sonu benim 2 puan vermemi sağladı. Yazar kitabı seri halinde bize sunuyor ama bence uzatmasının pek de bir manası yoktu. Tek bir kitapta da konuyu rahatlıkla toparlayabilirdi. Serinin geri kalanını okuyacak mıyım? Serinin geri kalanı ne kadar tahmin edilebilir olsa da sırf meraktan (Ne geliyorsa başıma hep bundan geliyor zaten!) seriye devam edeceğim. Ama ana karakterlerin başına ne geleceğini merak ettiğimden değil, Laurelyn’in annesi, Addison-Zac çifti ve Jack Henry’nin üç numarası ile olacaklar beni merak ettiren detaylar.



Benden sadece 2 puan aldın bebeğim.

Not: Kitapta yazım yanlışları o kadar çoktu ki kitabın az biraz olan duygusal yerinde karşıma çıkınca tüm duygusallığım gitti. “Çevirisi yapılmış, uğraşılmış, oku işte, ne laf ediyorsun.” diyenler var bana ama bu, video izlerken internetin yavaş olur da takıla takıla izlersin ya, aynen öyle rahatsız edici bir durum. Yayınevi bence biraz daha hassas davranabilirdi.

1 yorum:

  1. Hahaha kitabı okurken aynı duygulara kapılmışız .Ama kimi okusam öyle güzel böyle güzel yazmış,ses çıkaramamıştım

    YanıtlaSil

back to top