11 Ocak 2014 Cumartesi

Yorum : Uyumsuz - Veronica Roth



Goodreads Puanı: 4.37
Kitabın Orjinal Adı: Divergent (Divergent #1)
Yazar: Veronica Roth
Sayfa Sayısı: 504
Yayınevi: Artemis
Türü:Distopya


Uyumsuz. Kitaplığımda onlarca kitap arasında en çok değer verdiğim. Nedeni belki içinde biraz olsun kendimi bulmam belki diğer kitaplardan daha realist olduğunu düşünmem (distopik kitapta ne kadar realistlik olabilirse), belki akıcı dili, belki hepsi, belki de hiçbiri. Tek bildiğim milyon kez okuduğum bu kitabın yeterince iyi tanıtılmadığı. Açlık Oyunları’ndan neyi eksik benim Uyumsuz’umun hee. Diyiverin bakalım :/

Arka Kapak:
Beatrice Prior’ın Chicago’sunda toplum, her biri belli bir erdemi yaşatmaya adanmış beş topluluğa bölünmüş durumda. Dürüstlük, Fedakarlık, Cesurluk, Dostluk ve Bilgelik.

Her yıl, belli bir günde bütün on altı yaşındakiler, hayatlarının geri kalanında birlikte yaşayacakları grubu seçmek zorunda. Beatrice, hem ailesiyle kalmak, hem de kendi benliğini bulmak istiyor ama ikisini birden seçemez. Bu nedenle kendisi dahil, herkesi şaşırtan bir seçim yapıyor. Genç yazar Veronica Roth heyecanlı seçimler, kalp kıran ihanetler, kan donduran sonuçlar ve beklenmedik aşklarla dolu karanlık bir geleceği anlatan gerilim serisinin ilk kitabıyla edebiyat sahnesine çıkıyor!

Fedakarlık(Gri), Dostluk(Kırmızı), Dürüstlük(Siyah), Cesurluk(Sarı), Bilgelik(Mavi)


Sanacaksınız ki “kalp kıran” ihanetler, “kan donduran” sonuçlar derken abartılıyor. Yok anacım, baya baya kitabın sayfalarının arasından neler çıkacağını tahmin edemiyoruz. “Yuuuuh bu kadarı fazla ama Veronica’cığım” dediğim anlar var. Kitabı bir kenara koyup böğürdüğüm anlar bile var. Hele Tris’i şamarlamak istediğim, bir silah kapıp birilerinin kafasına dayamak istediğim o anlar… Topluluk seçiminden sonra bireyler seçtikleri topluluktaki özelliklere uymak zorundalar.Dürüstlerin hiç yalan söylememeleri ve Fedakarların kendi ihtiyaçlarını yok sayıp diğer bireylere odaklanmaları gibi. Ayrıca topluluklarına uyum sağlayamayanlar “Topluluksuz”lar arasında kalıyorlar ki bu da toplumdan ayrı düşmek demek, iyi bir şey değil yani. Topluluk seçimi öncesi gençleri bir test’e sokuyorlar ve bu testten herkesin yatkın olduğu topluluk ortaya çıkıyor. Topluluklardan sadece bir tanesi değil de bir kaçına birden yatkınlık gösterenlere Uyumsuz adı verilmiş.


“Huzurda bastırılmışlık var, buradaysa özgürlük.”


Nah sana özgürlük! Seçtin o çok istediğin Cesurluk’u, erkek kardeşin Caleb’ın da başka bir topluluğa geçmesiyle aileni yalnız bıraktın da ne oldu! Fedakarlık’tan kaçtın ama Cesurluk’ta çok mu özgürsün! Sen onu git Eric’e anlat. Hani Cesurluk topluluğunun zorba liderlerinden olan Eric. Hatırladın mı gülüm. Ya da belki eğitmenin Dört’e asılmak sana iyi gelebilir ha! (Evet evet ismi Dört, sayı olanından ve nedeni, içinde asla önleyemediği korkular)

Her kitapta bir erkek karakter olur ve ben ona bağlanırım çünkü yazarlar onları muhteşem özelliklerde yaratırlar. Fangirl’lük görevimi yerine getirir günlerce onları kafamdan çıkarmam, takıntı haline getiririm. Ama Dört öyle değil. Öyle çabucak yumuşayan, çabucak değer veren biri asla değil. Tris’in zorlu eğitimlerinde yer alıyor Dört.Cesurluk lideri olabilecekken özel nedenlerden dolayı eğitmen olmuş. Dövüş, silah eğitimleri, psikolojik testler ve diğer Cesurluk adaylarına yönelik her şey Dört’ten geçiyor. Kendisi de başka topluluktan geçmiş Cesurluk’a. Tris’le aralarında oluşan bağ ise gerçekten zorlu zamanların sonunda oluştu. İlk bakışta aşk ve çekim değil aralarındaki. Daha güçlü ve farklı bir şey. Kitaba bayılmamın sebeplerinden biri de bu zaten.

Omzuma bir el dokunuyor, anında yumruğumu savuruyorum ve hem sert hem yumuşak bir şeye vuruyorum. “Dokunma bana!" Hıçkırıyorum.
“Bitti,” diyor Dört. Eli tuhaf bir şekilde saçlarımın üzerinden kayıyor. Aklıma, her gece uyumadan babamın beni öpüp saçlarımı okşaması geliyor. Annemin makasla saçlarımı kısaltırken dokunuşunu hatırlıyorum. Ellerimle kollarımı sıvazlıyorum. Orada olmadıklarını bildiğim halde, hala üzerimdeki tüyleri silkmeye çalışıyorum.


“Tris.”


Metal koltuğun üzerinde öne arkaya sallanıyorum.


“Tris seni yatakhaneye geri götüreceğim, tamam mı?”


“Olmaz!” diye patlıyorum. Başımı kaldırıp ateş saçan gözlerle ona bakıyorum, gerçi gözyaşlarımın arasından onu hayal meyal görebiliyorum. “Beni göremezler… Bu halde göremezler…”


Adaylar arasındaki rekabet can kayıplarına bile neden oluyor. Uuuu çok sertler! Adaylar arasındaki tehlikeli kişiler, başka topluluklardan gelen tehlikeler, hainler, işkence gibi eğitimler… Hepsine göğüs gerdin de ne oldu Tris? Bilgelik topluluğunun lideri Jeanine “Jack in the box”  gibi fırladı ve topluluklar arasındaki düzenin içine ederken sen de sevdiklerinden oldun.


Jeanine'de ahanda böyle işte, çıkıveriyor ortaya.Korkunç şey -_-



İşte Veronica’ya burada birinin dur demesi gerekiyordu bence çünkü bir ara kitapta karakter kalmayacağını düşündüm. Her halde zombi olarak filan geri gelecekler diye bile ümit ettim, düşünün çaresizliğimi. Ama nerdeee! Tris’in yaptığı çılgınlıklar sırasında ise olaylara kendimi o kadar çok kaptırdım ki, sanki gökdelenden atlayan, trenden çatıya sıçrayan benmiş gibiydim. Aksiyonun dibine vurdum gençleeeer :D




Gökdelen Sahnesi


Böyle güzel bir kitabın tabii ki filmi çıkacak. Çekimler tamamlandı, film ülkemizde 28 Mart 2014’te çıkacak (Amerika’dan bir hafta sonra -_- ). Daha önce de dediğim gibi Türkiye’de Uyumsuz’un tanıtımının iyi yapılmadığını düşünüyorum. Eeeey Artemis duy sesimi. Duy sesimi de Allegiant’ın çevirisini, Insurgent’in çevirisi gibi aylar sonra yapma.



Kitaba vereceğim puan ise kesinlikle 5. Kitabın bağımlısıyım diyorum oğluuuum anlamıyor musun? Okumadıysanız 2. kitap Kuralsız'la birlikte alın :D






Dip Not: Son olarak bu kitabı okurken sözlerini ve müziğini kitaba çok yakıştırdığımdan sürekli bu şarkıyı dinledim.Kitabın ruhunu yansıtıyor bence. Gerçekten kitaba uygun olduğunu düşünüyorum. Bu bir çeşit öneridir.




Lil Wayne - Mirror ft.Bruno Mars

1 yorum:

  1. Jeanine'de ahanda böyle işte, çıkıveriyor ortaya.Korkunç şey -_-
    Öldüm orada lsdalşlfşsdlşsdf :D

    YanıtlaSil

back to top